Acelecilik ve süreç...

İnsan yaradılışı gereği aceleci bir yapısı vardır. İstediği şey hemen olsun ister, beklemek istemez. Bu aceleci yapısı sebebiyle birçok olay ve durumda hataya düşer.

Hâlbuki yaşadığımız yeryüzünde her şey belli kanunlar ve ölçüler çerçevesinde hareket eder.Bir şeylerin oluşması,değişmesi,gelişmesi için  belli aşama,süreç ,zaman gereklidir.Kur’an’ın bütünlüğüne baktığımızda bu süreç odaklı yasalar tüm varlıklarda (yerde, gökte, insanda, toplumda ,hayvanda, bitkide) uygulandığı görülmektedir. Bu süreçleri dikkate almadığımızda ise;

-kendimiz hakkında bir değişim, düzelme veya gelişim gerçekleştirmek istesek bir an önce olsun istiyoruz, isteğimiz olmayınca umutsuzluğa düşüyoruz.

-diğer insanlarla olan ilişkilerimizde karşı tarafın hemen kendini düzeltmesini bekliyoruz, istediğimiz gerçekleşmez ise ilişkiyi koparıyoruz.

-toplum yararına bir çalışma yapıyorsak meyvesini hemen almayı, toplumun hemen düzelmesini bekliyoruz, istediğimiz sonuç gerçekleşmeyince de çalışmalara son veriyor, bu toplum adam olmaz diyoruz.

-bir yasa çıkardığımızda insanların yararına da olsa hemen kabul görmesini uygulamaya başlamasını bekliyoruz. Kabul görmeyince zulme başvuruyoruz.

Eğer doğru, kalıcı ve verimli sonuçlara varmak istiyorsak, eser-ürün  ortaya koymak istiyorsak, insanda ve toplumda  olumlu değişimler oluşturmak istiyorsak ilgilendiğimiz varlığı tanımalı,oluşum sürecini öğrenmeli ve ona emek vermeliyiz.

Bir tohum uygun toprağa ekildiğinde, uygun hava koşulları sağlandığında,gübresi ve suyu yeterli ölçüde verildiğinde,zararlı etkilere karşı korunduğunda ve beklenilmesi gereken zaman beklendiğinde mutlaka meyvesini verecektir.

Bilgi, emek ve sabır…

YORUM EKLE

banner83

banner184