Babaoğlu'nun Sırrı...

Bir dost sohbeti ve konu dönüp dolaşıp Siyasete geliyor.

Laf lafı açıyor ve ortaya çıkan soru; Turgut Babaoğlu nasıl oldu da Hendek’te geniş bir tabanın desteğini kazandı?

Aslında bu soru uzun süredir Hendek’te iktidarı elinde bulunduran ve MHP ile ittifak yaparak seçimlere giren Ak Parti’yi ve diğer ittifak Partileri CHP ve İyi Parti’yi de yakından ilgilendiren ve cevaplandırılması gereken bir soruydu.

Öyle ya; çarşıda, pazarda, yolda, her hangi bir toplantıda Babaoğlu ile karşılaşan Vatandaşlar sevgi gösterisinde bulunuyor, sarılıyor, samimi sohbete dalıyor.

Ve bu davranışı sergileyeneler sadece Büyük Birlik Partililer de değil.

Babaoğlu’na el uzatan, sarılan, sohbet eden, onu görünce yanına gelip ‘’Başkanım’’ diyenlerin içinde Ak Partilisini de, MHP’lisini de, CHP’lisini de, İyi Partilisini de Saadet Partilisini de gördük.

Sonrasında sohbetimizde ortaya çıkan “Babaoğlu’nun sırrı nedir” tespiti üzerine analizler yapmaya başladık.

Dedim ki; bence bir Belediye Başkanı’nın toplumda geniş bir kesim tarafından karşılık bulmasının yolu sadece Belediyecilik hizmetlerini yapmasıyla ilişkili değil, kişilik, karakter, insan sevgisi ve beşeri ilişkiler de önemli.

Can kulağıyla dinleyen arkadaşlara sonrasında örnekler vererek devam ettim;

Babaoğlu’nun Hendek’te kemikleşmiş bir taban desteği var. Bu onun açılmamış kapıları açması, girilmemiş gönüllere girmesiyle oluştu.

Nasıl yani?

Anlatayım;

Klasik Belediyeciliği her Belediye Başkanı yapmaya çalışıyor zaten. Parklar, yollar, otoparklar ve çim ekmek değil sadece. Bunları herkes yapıyor veya yapabilir diyerek düşüncemi örneklerler aktarmaya çalıştım.

Birincisi; Hendek Belediye Başkanı Turgut Babaoğlu’nun Hendek sevgisi, sadece Belediye Başkanı olmasından değil, Hendek ve Hendeklilere olan vefasından kaynaklanıyor. Ve seçimlere girme nedenini de Hendeklilere vefa borcum var diyerek kendisi de açıklamıştı.

İkincisi; Babaoğlu Hendeklilerin hizmet beklentilerini iyi biliyor ve bu yüzden de Siyasi kimlik, etnik köken ayırmadan her Vatandaşı kucaklıyor. Roman Vatandaşların evlerinde çay içmesini de, eğlence ve düğünlerde horon oynamasını da veya cenazede üzülmesini de biliyor.

Yani iyi ve kötü günlerinde herkesin yanında olmaya özen gösteriyor.

Kısacası bence Babaoğlu Belediyeciliğin Siyaset odaklı hizmet merkezi olmadığını düşünüyor diyerek analizimi paylaştım.

Sohbette bulunan arkadaşların “Açılmamış kapıları açması, girilmemiş gönüllere girmesi” derken ne demek istedin sorusuna;

Belediyecilikte sosyallik çok önemli. Buna gönüllerde yer etmede diyebiliriz ve Babaoğlu bunu çok iyi gerçekleştiriyor ve oldukça başarılı.

Örneğin, Babaoğlu’nun bugüne kadar Hendek’te neredeyse girmediği hasta evi, el sıkmadığı düğün sahibi, bulunmadığı taziye çadırı yok. Babaoğlu hem insani vazifesini gerçekleştiriyor, hem de gönüllerine taht kuruyor.

Haliyle sohbet uzadıkça uzadı…

Fakat sohbet sonunda ortaya çıkan "demek ki herkes Belediye Başkanı olabilir ama herkes Turgut Babaoğlu olamaz" ifadesi ise çok önemliydi…

YORUM EKLE

banner83

banner184