Son günlerde kamuoyunda çarşıda pazarda sıkça konuşulan idarecilerle ilgili gündeme ilişkin bilgi kirliliğini giderme adına açıklama yapma gereği duyulmuştur.

Öncelikle bilinmelidir ki hepimiz bu ulvi mesleğe stajyer bir öğretmen olarak atandık. Sonra  bazılarımız tercihini müdür yardımcısı veya müdürlükten yana  yaptı. Ama asli vazifemizin herzaman öğretmenlik olduğu bilinci de bizlere verildi. Bakınız, Öğretmenin tanımı Milli Eğitim Bakanlığının sitesinde nasıl yapılmıştır:

“Öğretmen, bir bilim dalını, bir sanatı, bir tekniği veya belli bilgileri öğretmeyi kendisine meslek edinmiş kimsedir.”

"1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'nun 43. Maddesine göre, öğretmenlik, devletin eğitim, öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir ihtisas mesleğidir."

Öğretmenin atama ve görevleri 1739 sayılı kanunla belirtilmiştir. İdarecilik ek görevdir. Asıl görevi öğretmenliktir.

Türkiye Genelinde 16721 müdürden 7000 Okul müdürü görevden alındı.Bunların arasında Eğitim-Bir-Sen,Türk Eğitim-Sen ,Eğitim-Sen ve Sendikası olmayan müdürler de bulunmaktadır. Dolayısıyla asli görevleri öğretmenlik olan bu müdürler yıllardan beri bu makamlarda çalışmaktadırlar.Sakarya İl sıralamasında Hendek’imizin başarı ortalaması 16 İlçeden 12. Sıradadır.

Öncelikle bunu sorgulamak gerekmektedir. Söz konusu müdürlerin daha önce bu makama ne şekilde geldikleri yine herkes tarafından bilinmektedir. İlçemizde sınav İle ataması yapılan ve görevi sona eren müdür sayısı 3 ‘tür. Kaldı ki  sınavla müdür atanmasının mahzurları zamanla ortaya çıkmıştır. Asli görevi öğretmenlik olan eğitimci bu süreçte bazen öğretmen bazen müdür bazen de tekrar öğretmen olabilir.

İdarecilik hiç kimseye emekli olana kadar sunulmuş kesintisiz bir hak değildir.Yönetici değerlendirme kriterlerine göre görev başında olan müdürler; veliler, öğretmenler ve öğrenciler ve ilçe milli eğitim  tarafından değerlendirilmişlerdir. Buna göre okulunu ve kurumunu her yönü İle İleriye taşıyan müdürler bundan sonra da görevlerine devam edeceklerdir.

Sözün sonuna yaklaşırken bir kez daha hafıza ve vicdanlarımıza başvurup, 1997 Şubat sürecinde başörtüsü zulmüne karşı gösterdikleri tavır nedeniyle öğretmenliğine, gösterdikleri tavır nedeniyle müdürlüklerine son verilenler olduğunda bu yaygarayı koparan müdürler ve siyasiler nerdeydi, hatırlatmak isteriz. O zaman hak hukuk ve emek savunucuları nerdeydi. Esas bunu sorgulamak lazım.

Okul ve kurumları sadece kendilerinin yönetebileceğine İnanan ve kendileri olmazsa başkasının bu İşi beceremeyeceğini sananlar yanılacaktır. Devlet kurumları kişiye tabi değildir. Buralar gelip geçici makamlardır, Bizim asli görevimiz vatana millete hayırlı nesiller yetiştirmek ülkemizi muasır medeniyetlerin Üstüne çıkaracak nesillere öncülük etmektir. Öğretmenlik mesleğinin gereği  budur.

Bundan sonraki süreçte Ek 2 ile yönetici atamaları yapılacaktır. Yönetici atama takvimine göre şartları tutan herkes başvuru yapabilecektir.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur.

EĞİTİM-BİR-SEN
HENDEK TEMSİLCİSİ
Kadir GÖRME