Yaşadığımız bu afette başarı ve fedakarlıklarla yürütülen arama-kurtarma çalışmaları üzerinde birkaç değerlendirmede bulunmak istiyorum.
Bundan yaklaşık 20 yıl önce büyük bir Marmara Depremi yaşandı ve bu depremde arama-kurtarma dahil birçok konuda kargaşa, plansızlık, bilinmezlik yaşanmıştı. Yaşanan olumsuz tecrübeden ders çıkaran devlet kurumlarımız ve sivil toplum yapılarımız, bu konuda bilinçlenme ve eğitim çalışmalarına önem vererek gözle görülür bir ilerleme kaydettiler.
Bu eğitimler hem teorik hem de uygulamalı olmak üzere devam etti. Zaman zaman tatbikatlar yapıldı, yurtiçinde ve yurtdışında görevlerde bulunuldu. ‘Afette rekabet olmaz’ düsturuyla kurumlar arası işbirliği üst seviyede gerçekleştirildi. Afetten önce yapılması gerekenler, bilinçlendirme eğitimleri, gönüllü çalışmaları, afet esnasında yapılması gerekenler, afet esnasında yönetim ve iş birliği konuları, gerekli malzemelerin tedarik edilmesi ve kullanımı ile ilgili eğitimler, arama-kurtarma eğitimleri, dünyadaki benzer tecrübelerin ülkemize taşınması, afet anında psikolojik destek, yardımların organize edilmesi, afet sonrasında normalleşme süreci vb. birçok konuda hazırlıklar ve eğitimler yapıldı ve yapılmaya devam ediyor.
Yapılan bunca çalışmanın olumlu sonuçlarını en son yaşadığımız depremdeki arama-kurtarma çalışmalarında, yardımların ve çalışmaların düzenli bir şekilde yürütülmesinde görmüş olduk. Devletimizin ve milletimizin (resmî kurumlarımızın ve sivil toplum kuruluşlarımızın), birlik ve beraberlik içinde müthiş bir çalışma ortaya koyduğuna şahit olduk.
Ortaya çıkanverimli çalışmanın sebebinin, öncesinde yapılan birçok çalışmanın ve emeğin olduğunu unutmamak gerekir. Uzun zaman önce bir tohum diktik, onu suladık, gübreledik, koruduk, geliştirdik ve sonunda meyvesinden faydalandık. Hiçbir olumlu sonuç emeksiz ortaya çıkmaz. (İnsan için ancak çalıştığı vardır. Necm Suresi:39. Ayet)
Yapılan bu çalışmalar gerek resmî kurumlarda ve gerekse sivil toplum kuruluşlarında, çoğunlukla gönüllüler tarafından özveriyle yürütülmektedir. İnsani duyguları gelişmiş, insanlar ve insanlık için ne yapabilirim diyen gönlü güzel insanlar bu çalışmaların içinde yer almaktadır. Bugüne kadar birçok farklı resmi kurum ve sivil toplum kuruluşu içerisinde, birçok farklı insanla, arama kurtarma eğitimi, tatbikatı ve çalışması içinde bulunduğumdan dolayı bunları rahatlıkla söyleyebiliyorum. Burada herhangi bir kurum adı zikretmeden ve hiçbirini ayırmadan afette görev alan tüm güzel yürekli arkadaşlarıma teşekkür ediyorum ve dualar ediyorum; İyi ki varsınız, Rabbim sizden razı olsun.
