Kibir ve Tevazu

İnsanın genel olarak benimsediği iki tür yaşam tarzı vardır. Biri kibir (üstün olduğunu düşünme), diğeri ise tevazu (normal olduğunu düşünme ).

Kibir duygusuna sahip olanlar kendilerini diğer insanlardan üstün görürler, hatasız, kusursuz ve mükemmeldirler. Yaptıkları işlerde hata yapmazlar, fikirlerinde yanılmazlar. Bu hatasızlık, kusursuzluk, mükemmellik büyüsünün bozulmasını hiç istemezler, birilerinin kusurlarını görmesinden aşırı derecede rahatsız olurlar. Bu kusurlu olduğu duygusunu yaşamamak için de fazla bir işe girmeye cesaret edemezler, cesaret ettikleri işlerde de hata olmuşsa kendinden değil başkalarından kaynaklandığı düşüncesindedirler. Aynı şekilde kendilerine karşı hata yapılmasına da büyük tepki gösterirler. Kendisi gibi önemli birine karşı bu hatayı nasıl yaparsın! Öyle ki kendisi bile kendinin hatasını kabul etmek istemez, ama içten içe hatalarını da sürekli olarak görür. Bu yüzden de kendini de acımasızca eleştirir, kendini de sevemez ve kendi ile de barışık olamaz. Kendine ve etrafına karşı acımasız bir eleştiri içindedir. Kendine ve etrafına karşı kızgınlık, hoşgörüsüzlük ve merhametsizlik içerisindedir. Kibrin kaynaklık ettiği mükemmelliği korumak (kusurlu ve aciz olduğunu gizlemek) için büyük bir telaş ve huzursuzluk içindedir. Önemli, büyük ve mükemmel olduğunu göstermek için sıra dışı hal,hareket ve işlerle uğraşır. Çok para kazanmak,büyük mevkilere gelmek, büyük laflar etmek gibi. Bunları başaramayınca da yanlış yollarla bunları elde etmeye ya da kapatmaya çalışabilir, birilerini suçlayabilir. Kusurlu ve aciz olduğu ile sürekli yüzleştiğinden kızgınlık, tahammülsüzlük ve korkaklık içinde bir yaşam sürer. İşte tağutluk, zalimlik, nankörlük, aşırılık, düşmanlık gibi duyguların altında yatan sebep büyük oranda kibir duygusudur. 

İnsanı bu azap psikolojisi olan kibirden kurtaracak olan da (tevazu) kulluk bilincidir. İnsan kendinin herkes gibi hatalı,kusurlu,aciz, muhtaç( hem Allah'a, hem insanlara) biri olarak gördüğünde, yine kendi oluşturduğu kötü duygular kendiliğinden kaybolur. İnsan telaştan, kızgınlıktan, iç huzuruna, merhamete, cesatete, hoşgörüye ve  sükunete kavuşur.  Kusursuz-büyük-mükemmel  olduğunu ispatlama derdinden kurtulur. Kendisini ve insanları sevmeye başlar. İnsanlaşmaya, özgürleşmeye, olgunlaşmaya başlar. 

İnsan kendini normal kabul ettiğinde yeneklerini en üst olarak gösterebilir. 

Biz insanız, kuluz, muhtacız Allah'a ve birbirimize.

Peygamberimiz (sav) buyuruyor ki: Kim kendini büyük görürse Allah onu alçaltır, kim de mütevazi olursa ( normal, küçük) Allah onu yükseltir. (Hadis)

YORUM EKLE

banner83

banner184