Koronafobi...

Severiz komplo teorilerini.

Şehir efsaneleri, felaket senaryoları...

Mış'lar Miş’ler.

Zamanının çoğunu sosyal medyada geçirenler ne yapar ki başka?

Bilgi kirliliğini filtreleme şansı yok...

Herkesin bir fikri var, yazıyor, paylaşıyor!

Ama doğruluğunu sorgulayan yok...

Korkuyu gerçekçi olmayan haberler tetikler.

Tavsiyem, bu süreçte öncelikle Resmî makamların açıklamalarını ve güvenilir haber kaynaklarını takip edin.

Çünkü en hızlı yayılan virüs, paniktir!

Virüsten daha hızlı yayılır...

Panik yapmamaya, sizi paniğe sevk eden konuşmalardan, paylaşımlardan ve kişilerden uzak kalmaya gayret edin.

Yetkili makamlarca paylaşılan güvenlik ve sağlık önlemlerini takip etmenin ve uygulamanın yeterli olduğunu unutmayın.

Belirsizlik kaygıyı tetikler!

Aklınıza takılan soruları ilgili sağlık kuruluşlarına danışmak rahatlamanıza yardımcı olabilir.

Sosyal medya, Aile ya da whatsapp gruplarına değil, “yetkili ve ilgili kişilere” başvurun!

Örneğin yaşanan paniğin en önemli özelliği bence sosyal medyanın yaygın ve kontrolsüz kullanılması.

Sosyal medyada yer alan paylaşımlara, mesajlara, ses veya video kayıtlarındaki felaket senaryolarına inanmayın!

Koronavirüs nedeniyle endişe duymanız çok normal.

Endişe tedbir almaya yöneltir.

Ama endişeleriniz fobi seviyesine çıkmasın!

Endişelerin fobiye dönüşmesi daha fazla tehdit hissetmenize neden olur...

Benim reçetem şu;

Panik yapmayın, sık sık ellerinizi yıkayın, suya sabuna dokunun, kolonya veya dezenfektan kullanın ve hasta olmayın!

Bu kadar basit...

YORUM EKLE

banner83

banner184