Her yıl 10-16 Mayıs tarihleri arasında kutlanan Engelliler Haftası, toplumun vicdanına bir kez daha seslenmek için eşsiz bir fırsattır. Ancak bu özel hafta, sadece birkaç günlüğüne yapılan süslü etkinlikler, klişe sloganlar ve samimiyetten uzak söylemlerle değil; gerçek empati, kalıcı farkındalık ve samimi bir dayanışma duygusuyla anlam kazanmalıdır.

Her yıl aynı görüntülere tanık oluyoruz: Protokol konuşmaları, sahneye çıkarılan engelli bireylerle verilen pozlar, “Engeller sevgiyle aşılır” sözleri… Oysa engeller, sevgiden öte, adaletsizlikle, duyarsızlıkla ve erişilemeyen bir dünya ile örülüyor. O fotoğraflar silindikten sonra ne oluyor? Kaldırımlarda yürüyemeyen bir görme engelli, okula ulaşamayan bir ortopedik engelli çocuk, iş bulamayan bir zihinsel engelli genç… Onlar hayatın gerçekleriyle baş başa kalıyor. Ve ne yazık ki bu sorunlar, kameraların ışığı söndüğünde görünmez oluyor.

Engellilik bir tercih değildir, ama bir toplumun nasıl davrandığı, bir tercih meselesidir. Gerçek eşitlik; şehir planlamasından eğitime, istihdamdan sosyal haklara kadar her alanda erişilebilirlik ve kapsayıcılıkla mümkündür. Empati yalnızca bir duygu değil, harekete geçmenin başlangıcıdır.

Engelli bireyler acınacak, merhamet edilecek kişiler değil; fırsat eşitliği sağlandığında hayatın her alanında başarıyla yer alabilecek güçlü bireylerdir. Bu ülkenin sahnelerinde, meclis kürsülerinde, olimpiyat havuzlarında, yazılım laboratuvarlarında, edebiyat dünyasında ve hayatın her köşesinde bir engelli bireyin izi olmalıdır. Çünkü her insan gibi onların da hayalleri var. Ve her insan gibi onların da bu hayalleri gerçekleştirmeye hakkı var.

Engelliler Haftası, sadece bir takvim gününü değil; yüreklerdeki engelleri kaldırmayı, görmeyen gözlere anlayışı, duymayan kulaklara sesi, yürüyemeyen adımlara yol açmayı hedeflemelidir. Bu bir farkındalık haftası değil, vicdan haftası olmalıdır.

Bugün, sadece “farkında” olmakla yetinmeyelim. Bir adım atalım. Bir kapı açalım. Bir destek sunalım. Ve en önemlisi, hep birlikte daha adil, daha eşit, daha insanî bir dünya için el ele verelim.

Rehber, Koordinatör, Yazar, Şair, Engelli Aktivist, Bilgisayar Yazılımcısı, Milli Yüzücü

Sakaryalı Yusuf Durdurmuş