Önemli bir yere sahip olan yayla şenliklerimiz gelenek ve kültürümüz olmazsa olmazımız çünkü insanların bir araya gelip kaynaşmasını sağlayan geleneklerden biri.

Hendek İlçemizin iki yayla şenliği var, birisi Dikmen Yayla Şenliği diğeri ise Çiğdem Yayla Şenliği.

Dikmen Yayla şenliğinin bu yıl 115.’si, Çiğdem Yayla Şenliğinin ise 87.’si yapıldı.

Uzak mahallelerde hepsinde olmasa bile birçoğunda gelenek ve görenekler var ve yaşatılmaya çalışılıyor.

Zaman zaman bu şenliklerle ilgili tabiî ki zorluklar oluyor kimisi yapılmasını istiyor kimisi istemiyor.

Dikmen Yayla Şenliği kuruluş tarihinden bu yana yapılan bir şenlik, hatta bizlere anlatılan çok eski yıllarda da iptal edilmeye çalışılmış fakat başarılı olunamamış.

Günümüzde Çiğdem Yayla Şenliği ile ilgili sorunlar yaşandı fakat sağduyulu davranılıp hiçbir olay vuku bulunmadan gerekli tedbirler alınıp Şenlik gerçekleştirildi.

Bu uzak Mahalle olarak tabir edilen Aksu, Dikmen, Göksu, Yeniyayla, Kurtuluş, Güney Mahallesi ve Kadifekale Mahallelerinde yaşayan Vatandaşlar genelde Karadeniz kökenli. Bakarsanız belki iki veya üç mahallede gelenekler yoktur belki fakat Gelenekleri olan Mahallelerin Bayramlaşma ve Yayla geleneklerine olur ve genel anlamda katılım olur.

Konumuza dönecek olursak özellikle bu yıl Medyada yayla şenlikleri ile alakalı aşırı eleştiriler oldu. Aynı şenlikler geçtiğiz yıllarda da oluyordu ama yıl bu eleştirilerin dozu yükseldi.

Her toplumun kendine göre gelenekleri vardır ve geleneklerini yaşatırlar, yukarıda da belirtmiştim bazı mahallelerde gelenek yoktur.

Toplu bayramlaşma, Yayla şenliği, Hamsi festivali, Yayla göçü gibi, bunlar insanları bir arada tutan ve bir birlerini görmek için hasret giderebilmek için birer fırsattır.

Hatta geçtiğimiz yıllarda bazı geleneklerin ertelenmesinden dolayı Dikmen Mahallesi eleştiri almıştı.

Zaman zaman olan aksilik veya Ülkemizde meydana gelen olaylardan dolayı ertelemeler olmuş, Dikmen Mahallesinin bundan dolayı ulusal basında yer almadığı eleştiri konusu olmuştu.

Demek ki gününe ve zamanına göre insanların görüşleri değişebiliyor.

Gelenekler insanların yıllardan beri yaptıkları etkinlikler hatta yurtiçi ve yurt dışında yaşayanlar yıllık izinlerini bu etkinliklere göre ayarlarlar.

Hani derler ya Kırmızı Çizgi, işte bu gelenekler insanların kırmızı çizgisidir.

Kimi deniz, kimi Dağ, kimi Futbol, kimi Güreş’ten hoşlanır kimsenin de bunları engelleme gibi bir lüksü olamaz, tabiî ki eleştiriler olabilir ama Ülkede olağanüstü bir durum olmadıktan sonra bu gelenekler yaşatılmaya devam edecektir.

Geleneği olmayanlar veya geleneklerin devam etmediği bölgelerde bu tür etkinliklerin ne olduğunu nelere fayda sağlamasını anlaması zordur.

Her toplum farklıdır, kimse kimsenin hoşlandığı veya hoşlanmadığı etkinlik şenliklere gitmek zorunda değildir.

Nasıl herkesin bir siyasi görüşü var ise bu konuda da herkesin birbirine saygı göstermesi lazım ki saygı görsün.

Yaylalar da bizim, Ormanlar da bizim, Gelenekler de bizim.

Hoşçakalın…