Yaşadığın Şehri Hak Etmen Gerekir...

Hendekliyim ve Hendek in çocuğu olmaktan her zaman gurur duymuşumdur.

Her ne kadar İstanbul 'da okuyup büyümüş olsam da, bulduğumuz ilk tatil günleri fırsatında Hendek'e koşa koşa, büyük bir özlemle gelirdik.

Büyükbabamın ve dedemin evlerinde geçirdiğim çocukluk günlerim hala unutamadığım günlerimdir.

Ve evlenip Hendek e yerleşmiş , memleketimde yaşıyor olmak benim için en büyük mutluluk oldu.

Bu duygularla da Hendek' e hep bir sorumluluğum olduğunu hissetmişimdir.

Benim memleketime karşı, çocukluğumu ve gençliğimi doya doya yaşadığım yerlerin anılarıyla, 25 yıllık evliliğimin burada yaşanmışlığıyla bana verdiği huzurun hissettirdiği bir sorumluluktur bu...

Burada yaşayan ve büyüyenlerin, buranın çarşı meydanından adım adım her mahallesini bilenlerin ve halkının değişik kültürlerinin yaşatıldığı havayı içine çekenlerin buraya bir vefa borcu olmalıdır.

Ne yazık ki, Hendek 'te işte bu vefa borcunu taşıması gerekenlerin pekçoğu başka yerlerde yaşamaktadırlar.

Çocukluğumda dış kapılara sadece sinek girmesin diye asılan tül perdeler kalktığından ve her gelenin, açık olan dış kapılardan "huu" diyerek girdiği o kapılara kilit vurulduğundan beri Hendek yabancılaştı.

Ananeler, babaanneler, dedeler öldükten sonra onlardan kalan yadigar evleri ya satıldı ya kiraya verildi.

Oysa ki o evler, terk edenlerin anıları ile de dopdoluydu...

Sahip çıkılmadıkça yabancılaştı bu İlçe.

Yanlış ve yalancı ellere teslim edildikçe, gelişmek adı kisvesinde değiştirildi bu İlçe.

Kendine has yapıları yıkıldıkça, halkının kendine has kültürleri yok oldukça bozuldu bu güzelim İlçe.

Zaman mı?

İnsanlar mı?

Tabi ki insanlar sebep oldu bu duruma...

Bizim dediklerimiz bizden çıkmadı.

Biz sahip çıkalım dedik, bizi kimse tanımadı.

Çünkü herkes herkese yabancıydı.

Bizden olanlar da yalancıydı.

Nerede Hendek' in çocukları?

Eskiden çarşı pazara çıktığımda en az yirmi akrabama ya da tanıdığıma rastlardım.

Uzun zamandır çok nadir karşılaşıyorum bir tanıdıkla ya da bir akrabamla.

Oysa ki biz Hendek'in çocukları o kadar çoğunluktayız ki...

Belki de uzaklaştık birbirimizden ve yabancı ellere, yaban düşüncelere terk ettik memleketimizi.

Acaba içimize mi gömdük unutamadığımız eski günlerimizi?

Önce akraba akrabadan kaçar oldu.

Gençler, büyükler vefat edince malı mülkü satıp başka yerlere gider oldu.

Yenilendikçe yenildik bu Şehirde yapılanlara...

Sahiplenmedikçe varlıklarımızın farkına varamadık.

Ne desem artık bana boş geliyor.

Çünkü mekanlarımızı bile zamana gömerek kaybettiğimiz Ata ve Dedelerimizin bizlere bıraktığı değerlerimizi unuttuk.

Ve bu Şehirde, kendi memleketimizde yabancılaştık.

İşte bu nedenlerle ve düşüncelerle yaşadığımız şehri hak etmeden yaşadığımızı düşünüyorum.

Geri dönüşü olur mu?

İnanın onu da bilmiyorum...

Allah'a emanet olun.

YORUM EKLE
YORUMLAR
İbrahim orgun
İbrahim orgun - 3 yıl Önce

Hoşgeldiniz ilçemize size tamamen katılıyorum bizim belli halkımmız birbirinde kopup yaşıyor torumunuzda çok haklısınız.

Temel Ata
Temel Ata - 3 yıl Önce

Bütün mesele Hendek'li olmak mı, Hendek'te yaşayıp Hendek i sevmek mi. Ya da Hendek'te doğma şansı olmayanlar nesıl burda sevgi hoşgörü muhabbet içinde yaşar. On üç yıldır burda ikamet ediyorum. Ben Hendek'li yşm diyen bir çok insan tanıdım geldiği yer Karadeniz.. Abhazyadan gelenler Gürcistan'a gelenler, Selanikten gelenler var. Hendekliyim diyorlar.. Ben de Erzurum dan geldim ama bana sen Hendek'li değilsin diyorlar.. Kimseyi ne olduğundan ne dediğinden dolayı asla eleştirmem kim kendini nereli hissediyorsa oralıdır. Oldum olası artık şuralı buralı muhabbeti beni rahatsız eder.. Ayy o coğrafyada Kader Birliği ederek yaşayan farklı yerlerden gelmiş hatta farklı ırklardan olan insanlarız.. Bizi birleştirecek mevzularda var olmak varken neden böyle şuralı buralı olmayı kendimiz için bir üstünlük olarak görürüz anlamam.. Bu Erzurumlukar olarak bizim içinde geçerli bir durum.. Memleketi sevmek birlikte olmak adına harika bir şey ama lokal milliyetçilik ayrıştırmaya ve çözülmeye tetikler... Ben şahsen Türk üm dediğim zaman Türkiye sınırları bile bana dar geliyor... Hendek'te nasıl sığabilirim. Meseleyi kültürel boyutta ele Alışınız çok manidar tamamen katılıyorum.. Bu da malum gözlerin sosyolojik bir sonucu. Saygılar...

banner83

banner184